Sene 2009. Yazın sonları, sonbaharın da ilk günlerini yaşıyoruz. Kent İstanbul. 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilmiş. Gururluyuz. Mart ayında yerel seçimini yapmış, son 5 senesinde koltukta olan bir ismi ve de kadrolarını tekrar yönetime geçirmiş bir kent. Sene 2009. Kent İstanbul. Yer Basın Ekspress Yolu. Kent ulaşımının can damarlarından birisi. Havaalanına giden yol. Kentin batısını, merkeze taşıyan yol. Mevzu iki gün yağmur yağması. Mevsim normallerinin üzerindeymiş. Tekirdağ’da ölüler, Silivri’de yaralılar, Çatalca’da mahsur kalanlar. 2009’da, İstanbul’da, sağnak yağmurda, ölenler, yaralılar, mahsur kalanlar… Başbakan 1 ay kadar önce “Herkes doğal afetler karşısında haddini bilecek” dedi. Kentin belediye başkanı dün “Hepsi CHP’nin yüzünden oldu” dedi. Aklı, hafsalası alan varsa, buyursun, gelsin anlatsın. Benim takatim kalmadı.
Ben evde mahsur kaldım, dellezden haber yok.
@dea, kim alınsın üstüne? varmı bi kurbanın?
23 olmuş ölü sayısı. Cezza haklı, bunun bir sorumlusu yok tabii ki, neyin oldu ki?
Belediye Başkanı “İstanbulluların tedbirsizliği” falan mı demiş?
“bu tablo istanbullunun tedbirsizliğinin sonucudur” demiş NTV’ye….
Buna mı küfür ediyim?
http://www.sabah.com.tr/Gundem/2009/09/09/ikitellide_yagma
Buna mı ediyim?
Yoksa Türkiye’nin en büyük bankalarından birinin Genel Müdür Yardımcısının çalışanlarına (hatunun bulunduğu yerde), 100 yüzyılın en büyük yağış felaketinin yaşandığı bi günde “fazla bişey yokmuş ya, çalışabiliriz” demesine mi üzüliyim…
Lan amın oğlu tırlar sürükleniyo,insanlar ölüyo,yağmalar yapılıyo…Ulaşamıyorum hatuna, ulaşabilsem o hayatını siktiğimin herifini ver telefona dicem…
topbaş istanbuldaydı bugün. Altyapı eksikliğinin felakete hazırlıksız yakalanılmasının birçok kişinin sorumluluğu olduğu gerçek. Merak ettiğim kime sallamak istiyorsunuz Bi isim verin yani. Güne felaketle uyanıp ölenlerin üzerinden siyaset yapın. hadi durmayın.
bu yerleşim düzenini sağlayan dere yataklarının dibine ikamet oluşturan izin veren bugünün önceki dönemin ve daha önceki dönemlerin büyükşehir ve ilçe belediye yönetiminin hükümetlerin, oraya yerleşen halkın, bu felaketi tam olarak yakalayamayan meteorolojinin herkesin hatası var. Gerekirse cuma günü tatil ilan edilsin. Özellikle okulların açık olmayışının felaketin büyümemesinde etkisi büyük.
olaya direk birini asıcaz ama bekleyelim mantığıyla yaklaşmak yakışıksız
Su düştüğü yeri yakarken, silah yağmalayanlar var bu ülkede… Yuh be kardeşim!
Bas geri…
teknolojik tedbirsizlik yuzunden bu felaketin boyutu bu seviyelerdeymis. ama bu seviyelerdeki felaketten teknolojik çıkarımlar sağlayan bir halkımız var.
tefeci evkurun mallarını yağmalamışlar. suda yuzen plazma ve lcd leri götürmüşler. faizin agababası, alışverişin tefeci krallığı evkuru sel götürdü, seldeki teknolojiyi insan suretine bürünmüş o.ç. ları götürdü. dogal eftlerde ve savas anında yagmacılığın cezasını hatırlayan var mı? İDAM… apo bu ulkenin önünü actı, idam gitti yagma geldi… bu da selin tekno açılımı.
belediye başkanımız ne derse eledir..
hepimiz şişme botlarımızı evlerimizde hazır bulundursaydık,
bu sel bir rafting havasında geçebilirdi..
tedbiri elden bırakmamak lazım..
şişme bot kesmez bi şnorkel efenime söleyim can simidi olur.. İBB tüm yol altyapılarını, kanalizasyonlarını vs baya tedbirli şekilde halletmişken istanbulluya da sel çantası hazır etmek düşerdi.
Günümüzde olan bir felaket bundan önceki yönetimlerin suçu nasıl oluyor ben anlamıyorum? Bu hangi bilinçle söyleniyor nasıl bir savunma duygusudur merak ediyorum. Kralcı tayfasınada ayrı bir sempatim var buda dipnot olsun.
alfredo neyin suçu olmasını bekliyorsun? Silivrideki felaketin suçu birkaç ay önce başa geçen Chpli belediyenin mi? Bu mu bilinçli olma durumu?
yönetim 25 yıldır falan başta değil ayrıca şehrin tamamının altyapısının sonucu bunlar. 10 yıllık sürede tabiki bu çalışmalara yoğunlaşıp büyük bir kısmı değiştirilmeliydi. Yıllarca alibeyköy deresinin taşması ve çevresindeki konutların sular içinde kalmasını izledik. oraya müdahale ediyorsun ama Aşırı yağış sonunda sahil kısmı etkileniyor bu sefer. Daha İyi bir planlama şart. Sadece alt yapı değil bina durumları da çok kötü. İleride deprem sonrası bu konuşmaları yapmak istemyiorum. Bir müsibetten sonra aklımızın başımıza geliyor olması işin acı veren kısmı.
Günümüzdeki felaketten geçmişteki yönetimi nasıl sorumlu tutarsınız fikrine olan tepkimdir yazımın ana düşüncesi. Yazan arkadaş bir daha düşünürse daha iyi anlayacaktır durumu
Bizim köye çaylık vardı. Bir kısmı çok uzaktı eve. Ben satalım satalım dedim. İbne sülale karşı çıktı. Bir gece sel aldı götürdü satalım dediğim çaylığı. Sülale kafayı yedi. Beni suçlayanlar oldu. Ne alaka bu konuyla? Kel alaka olabilir olmayabilir. Bizimkiler Bahçeşehirde oturuyor. Topbaş açıklama yapıyor “Bahçeşehir sırtlarında bir göl oluşmuş yeni gördük. Önündeki set kaçak inşaatlardan çıkan toprak. her an yıkılabilir. Bahçeşehir sular altında kalır”.. Be topum başım 3.köprü yerini tayin dışında ilk kez helikoptere binip mi gördün İstanbul’u tepeden??? Bu Top ların Mehmeti ve Kadiri sevemiyorum bir türlü. Bir top un uz u diğeri top un başı. Batsın bu dünya, batsın bu şehir. Adama dokunmayın (Adam= Heybeliadam) gerisi beni bağlamaz.
Nasil lan, tamam Amerika’da ve Avrupa’da da sel oluyor da, benim son hatirladigim selde 1 hafta bas bas bagirdilar siddetli yagis geliyor, sel olacak, onlem alin diye, sivil savunma ekipleri ve il halki 1 hafta boyunca barikatlar kurdu, yine sel oldu ama olen, yaralanan olmadi. Kadir Topbas sen saka misin? Zaten seni yagmur yagdi, sel oldu diye suclayan yok ki. O soyledigin yerlerde de sel oluyor ama 1 hafta once soyluyorlar, onlemini aliyorlar, oyle oluyor. Bense sabah uyanip haber izlerken bir bakiyorum Turkiye’yi “one minute sayin perez” olayindan beri ilk kez birinci haber olarak goruyorum, o da sel yuzunden 23 insan oldugu icin. Kendini Katrina’nin yakip yikmasini umursamayan Bush’la bir tutuyorsan bastan soyle bilelim sayin baskan. Allah Istanbul’un basina Katrina vermesin, oyle bir sey olsa nufusun yarisi gidecek demek ki.
İnsanlıktan hakikaten nasibimizi alamamışız ya. Sırıta sırıta, cok zekice bir iş yapıyormuş gibi, sele kapılan malları bir güzel yürütürken kameralara ”çeyizimi düzüyorum” diyor embesilin teki. Senin, çeyizinin, bu görüntülerden sonra seni isteyecek adamın…… Baska biri diyor, ”ihtiyaçtan”. Napsaymış suya mı gitseymiş, akıllım benim. Tiksiniyorum, tek kelimeyle tiksiniyorum.
Nasil bir ilahi ironiyse dun geceden beri cilgin bir yagmur yagiyor burada, sabah daha da siddetlenmisti. 365 gunun en az 200’unde yagmur yagan bir sehirden bahsediyorum. Daha da kotusu iklim daha serin oldugu icin ve cevrede cok fazla dag oldugu icin kisin cok kolay kar birikiyor daglarda ve yazin basinda hep birlikte eriyorlar, Istanbul’da boyle bir sorun da yok.
http://en.wikipedia.org/wiki/Lower_Mainland#Flooding
Sel riski cok fazla, 2007’de de alarm verilmis fakat buyuk bir sel gelmemis. 1948’den beri buyuk bir sel felaketi sehri vurmamis. Son paragraf da bizim asil ilgilendigimiz kismidir
“The provincial government maintains an Integrated Flood Hazard Management program and an extensive flood protection infrastructure in the Lower Mainland. The infrastructure consists of dikes, pump stations, floodboxes, riprap and relief wells”
Istanbul Buyuksehir Belediyesi onlarca insanin canini alan sele karsi nasil bir onlem alindigini aciklasin. Alinmadiysa neden potansiyel sel tehdidi yok sayilmis, bu sel buyuk bir surpriz miymis o aciklansin (olamaz cunku ben lisedeyken yani 10 sene once Alibeykoy’de buyuk bir sel oldugunu dun gibi hatirliyorum). Daha 10 sene once yasanan buyuk felekatten sonra ayni partinin ayni belediyesi neler yapmis onu aciklasin. Istanbul’un 100 yillik altyapi sorunu diye bir bahane var; bakiyorum, buyuk zarar goren semtlerden birisi Ikitelli, bu Ikitelli 30 sene once bile yerlesim yeri degildi, oradaki yollarin, binalarin cogu son 20 senede yapilma, Ikitelli’deki altyapi sorunu hangi partinin baskaninin sorunu oluyor bu durumda? Savunacaksaniz bari kafanizi hafif one egerek savunun su rezaletin sorumlularini.
Daha 10-15 gün kadar önce arnavutluktan istanbula bizi getiren güzel abilerin tırlarını gördüm haberlerde, yan yatmış yüzüyorlardı garajın içinde. 8 tır şoförü hayatını kaybetmiş orda.
diğer herşey çok pahalı ve zorken hayat çok ucuz ve pisipisine kaybediliyor bu ülkede. sorunlarım-sorumluların neresinden tutsan elinde kalıyor bu yüzden söz söyleyesim bile gelmiyor.
ama benim bir özeleştirim olcak kimse darılmasın üstüne alınmasın; çok kolay unutuyoruz. bunu da unutcaz 1-2 haftaya, muhtemelen bi dahaki sel felakatine kadar da rafa kaldırcaz. aynı depremi yaptığımız gibi ve yine ateş düştüğü yeri yakacak.
ve ben artık bu yaşımda çok sıkıldım güzel ülkemde insanlığın bu kadar geride olmasından, sene 2009 yer istanbul manzaralarından.
allah rahmet eylesin, geride kalanlara da zor ama allah sabır versin; tek suçları hayata istanbuldan tutunmak olan sevdiklerini kaybetmelerini sindirebilmeleri için.
@absinthe; kesinlikle katılıyorum. bir de gülerek yağmalıyorlar, biri suçu istanbullu’ya atıyor, biri gülerek yağmalama yapıyor o selin ortasında, onlara bir kaç kilometre uzakta hiç bir şeyden habersiz yaşayanlarda var, vardır yani mutlaka.. canını sevdiğimin istanbul’u…
Bir de biliyorum tosun “soyleyene degil soyletene bak diyecek” ama fasulyeden geleneksel idam geri gelsin tespiti yapma gununu de bu bahane ile kutlamisiz, ne zamandir bekliyordu bir kenarda.
Sayın Vali Bey:
“Bu akşam ve yarın Anadolu yakasında şiddetli yağmur etkili olacak. Yeni seller yaşanabilir. Hafta sonu yoğun bir yağış İstanbul’u bekliyor. Allah bizi korusun diyorum.”
Rabbimle direk irtibat halinde olan, en azından öyle olduklarını beyan eden, zat-ı muhterem iktidar ve onun bürokratları, sıkışınca Rabbim bizi korusun diyor.
Allah onları başımızdan eksik etmesin
Su Vakfı Başkanı Prof. Dr. Zekai
Seni oraya Vali diye koyanın da senin de… Müftü sanki pezo…
“Allah her şehri benim gibi validen korusun” demek istemiş olamaz mı?
Öyleyse doğru demiş adam.
Oha..Vakit’e bak hele!
Dalan zamanında açılmış ha. Haberciliğe, bakış açısına gel anasını satayım.
Bir allahın kulu çıkıp bu felakette benimde suçum var dese alnından öpücem. Ne kadar kaypak insanlar var bu ülkede arkadaş. Herkes biryerleri suçlayıp duruyor.Yöneticisi böyle olan ülkenin halkıda talanda eder linçde ne olacak helal olsun.
Vakit harika bir gazete. Çok eğlenceli. Öbür tarafa gidince yanımda bir nüsaha götüreceğim. Sorguda “neden hiç bir ibadetini tam yapmadın?” derlerse önlerine koyacam vakit i “bunlar yapıyordu bana gerek yoktu” diyecegim. Mümkünse aramızda sel sularının bile aşamayacağı bir mesafe koyun. Sıcaklık önemli değil şeklinde son arzumu belirtip bitireceğim olayı.
Dalan açmış o havzayı imara. A.q. çocukları siz sınırı bile satmaya kalktınız, sanki Dalan açmasa 1995 de iş başına geldiğinizin sabahı siz açmayacaktınız.
Bakın cuma cumartesi felaketi yaşanmadan Cem Garipoğlu bulunur. Yedekte tutuyorlardır onu. Halkımız da “aferin akepe ye nasıl yakaladı” der geçer. Bu seli unutmamız 1 hafta sürer. Ziyanıda yeni ç.ıkacak vergilerle biz öderiz.
“derenin intikamı acı olur.
starda gösterilecek olan “katil dereler” adlı filmin bir repliği değil bu kafası güzel bir adamın, lukunku dudaklarından dökülen kelimeler…
“Dere’nin intikamı” nedir arkadaş?
Nedir yani, “Dere adamın a.ına kor” mudur, tespit.
Vallahi oynatmaya az kaldı, Cimbomum nerde?
Şaşırtan Afet Açıklamaları
1
2
3
4
5
6
6 numaralı açıklama zaman olarak yanlış olsa da Ertuğrul Günay doğru söylemiş aslında.
Bugün bir haberde de ( vakit gazetesi değil) 1996 yılında sel olan bölgenin imarınının Tayyip döneminde açıldığı yazıyor.
İnadın lüzumu yok.
Dere adamın a.ına kor.
“Arkanda bağıran bunca kardeşin, aşık sana dere reis” diyip geçmek lazım. Devlet büyüklerimizden daha iyi bilemeyiz.
Selcuk dereli
senin anan nereli?
Dere gelecek hepimizi s.kecek
Oy dere kizildere, boyle akisin nere?
İşte o dere (Vakit gibi başlık atarak gel)
http://www.haber1.com/photos/090920091035531126217_2.jpg
Değirmendere deresinin hat yatağını işgal eden bir çiftlik varmış. Kaçak yapıymış. Saray muhallebicisininmiş miş.. Topbaş bey ne der bu duruma? Dalan mı verdi kaçak inşaat izninizi dere yatağına???
abiler, ablalar, kardeşler;
selde evsiz kalan insanlara ulaştırmak üzere kışın sıcak tutacak birşeyler toplayalım diyorum. kışlık hehangi birşey, ayakkabıdan hırkaya hatta varsa battaniye bile olabilir. acıma duygusuylan değil de sevgiyle, kardeşlikle, vermenin güzelliğiyle, umut yükleyerek..
sadece güzel duygularla vermenin tadını bilebilecek insanlardan toplayalım. sen ben bi parça birşey de olsa versek kafi.
cs istanbul grubunda gönüllü birileri var bunları ihtiyaç sahiplerine ulaştıracak, ya onlara veririz yada gönlümüzden gelirse biz gider veririz.
ben eski ama iyi durumda olan montumsu ve kapşonlumsu şeyleri kesitrdim gözüme, ünifeb polarım için de bundan daha hayırlı bi kullanım göremiyorum. hatta bide fermuarı bozuk ama uyku tulumunu vereyim diyorum, olur ya sıcak tutar birini. kullanmadığım sağlam bi botum vardı ama bulamadım. işte öyle böyle az bi bakındım bunlar çıktı.
ne dersiniz?