Ürkek ceylan

Yemyeşil ve bakir bir ormanda ürkek bir ceylan seyirtmesi ile çiçekten çiçeğe uçuşan börtü böceği düşünmenin verdiği huzurun bile içine ediyor türlü sebeblerle bilgisayardan uzak kalmak ve fasulyeden ihanetler serisine yeni halkalar eklemek ama, özlüyoruz be anacım… (ne ceylanı ne böceği birader, bakamıyoruz işte siteye, canımız sıkkın)

Canoğlan’ın ardından: Şimdi onlar düşünsün

Sonunda hepimizin iple çektiği o büyük gün geldi ve Ulvi kişisi ülkeyi terk edip erasmusla Frankfurt’a gitti. Bundan sonrasını artık Avrupa düşünsün diyerek gelelim hulkicanın Avrupa macerası sırasında ve sonrasında gerçekleşebilecek olası senaryolara… (İlk günler…) •Almanya’nın yüksek triajlı gazetelerinden Bild bu gelişmeyi ana sayfadan manşete taşıdığı bi uyarıyla duyurdu : “Tehlikenin farkında mısınız?” •Frankfurt yerel gazeteleri vatandaşlara Ulviden...

FasulyedenKom Şehir günlüğü – 2 (Çizgi karakteriz hepimiz)

Çizgi film tadında bir ülkede, şehirde, mahallede yaşıyoruz ailecek. Misal şu cumhuriyetin 84 yıllık başkenti bir haftadır susuzluktan kırılıyor, hastenelerde ameliyat yapılamıyor ama daha bir kişi bile istifa etmedi. Aksine “Rabbim yağmur yağdırırsa sorun çözülecek” diyor yetkili ama etkisiz kimseler. Sanki Rabbim Arap çöllerine peynir ekmek gibi yağmur yağdırıyor, adamların suyu gürül gürül, bizimkisi “tısss”.

Fan-ila zine sokaklara iniyor.

Mail kutumuza düşen bir habere göre sokak edebiyatı yeni bir piç doğurmuş. Fan-ila Zin #1 sayısı ile karşımıza çıkmış vaziyette. İçeriği de kabaca şu şekilde: “amerika zin raporu, yerli punk konserlerinde olup bitenler, bir zamanlar dead army boots, cheadle-fc united of manu macindan yerinde tespit, medyadaki buyuk sermaye yonlendiriciligi, optik baskan, fanzin paslasmasi: dis mihrak unsalla dis mihrak, fanzinler, punk/hc uzerine soylesi, paranoya bulasicidir” gibi gibi gibi…...

ATBS şimdi asker

Sivas’ın bağrından, yani çorak topraklardan, yani güzel yurdun cayır cayır delikanlı yetiştirdiği coğrafyalardan Altar, “her Türk asker doğacaksa, benim yerim de en kallavisinden olsun” düsturundan çıkarak yola, varlığını TSK varlığına armağan etmeye gidiyor. Hakileri de giymiş, aman da aman diyoruz, ülkeyi kendisine, kendimizi de Allah’a emanet ediyoruz…

kopruyu gecmek sokak muzik Fasulyeden

Sokak ve Müzik

Sokak ve Müzik: Yıllardır farklı din, dil ve ırktan milyonlarca insanın geçip giderken bıraktığı izleri taşıdığından mıdır nedir, İstanbul’un hep bir gizemi, çekiciliği vardır ya hani… Bu gizemi yaratan; senin benim gibi normallerle zengini, fakiri, genci, yaşlısını; travestisi, ibnesi, türbanlısını; ayyaşı ve tinercisini; hırlısı, hırsızı ve kapıp kaçanını kaldırım taşlarının üstünde birleştiren bir ruh var bu sokaklarda. Ben yukarda kurduğum cümlelere bakıp “ohaaa ne demişim...

Memleket çilesi

– Memleket neresi ?
– Bayburt…
Allah bu durumdaki insanlara güç versin, sabır ihsan eylesin. Hayır, tamam en nihayetinde vilayetimizdir, kanla kazanılmıştır. Oha ajitasyona bak. Fakatamalakin “Nerelisin?” sorusunu soran insan memlekete önem veren insandır, gelecek her türlü cevaba karşı bir refleks geliştirmiştir yıllar boyu.

0 Xrxjv7nrlGFunGqZ e1714955962974 Fasulyeden

Sadece bir rüya

Sadece bir rüyaydı, geçti yavrum rahatla, bak ben buradayım…
Kendimi bildim bileli rahatsız uyurum ve kabuslar görürüm. Küçük bir çocukken annem bağıra çağıra uyandığım zamanlarda bana sıkıca sarılır ve bunları söylerdi. Yaşadığım şeyin sadece rüya olduğunu, gerçekte var olmadığını ve her ne olursa olsun bana sarılarak beni koruyacağı duygusunu aşılamaya çalışırdı. Rahatlardım annem bana sarıldıkça ve olan her kötü şeyin rüya olduğuna inanırdım.