“Ülke olarak çok zor günler geçiriyoruz” minvalinde “Fener tribünleri olarak çok zor günler geçiriyoruz” diye girmek istiyorum söze. Gfb ile başkan arasındaki savaş iyice ayyuka çıktı, kılıçlar çekildi, kartlar açık açık oynanmaya başlandı. Gfb bir yandan başkanın kirli çamaşırlarını ortaya dökerken, başkan da kendi bildiği hatta en iyi bildiği şekilde, yani adam kullanarak karşı taarruzunu artırdı. Yaşananlar ortada, burayı takip eden ortalama bir okuyucu nelerin...
Bir zamanlar yeni teknoloji olarak anılan ama yıllardır kullanılmasından dolayı artık web standardı haline gelen birçok özelliği FasulyedenKom bünyesinde kullanmıyorduk. Neden? Çünkü, ne bileyim, lüzumsuz geliyordu. Şimdi de çok lüzumlu değildir elbet ancak bir kişinin bile bu siteyi daha kolay takip etmesini sağlayacaksa eğer, denemeye değer. Ucuz reklam sloganlarını bırakırsak eğer, nedir bu bahsettiğim özellikler, hemen aşağıda listeledim.
buraya bakarlar

Komünist Arnavutluk’un küçük bir köyünde yaşananları bir okul, öğretmenleri ve öğrencileri merkezli olarak anlatan, Enver Hoxha Arnavutluk’unun özeleştirisini yapan bir filmdir Slogans. Müdürü aynı zamanda parti başkanı olan bir okul, partinin gazabından çekinen öğretmenler ve damardan ideolojik eğitim şırıngalanan küçük çocuklardır anlatılan. Parti, okul müdürü aracılığıyla köyün dağlarına, tepelerine yazılacak sloganları öğretmenlere iletir. Öğretmenler de öğrencilerini alarak...
Engin Ardıç hazretleri yaşlandıkça iğrençleşen gazeteci sürüsünün önemli temsilcilerinden. Sabah Gazetesi’nin ve haliyle iktidarın önemli kalemlerinden Ardıç gündemi işgal eden Kemal Kılıçdaroğlu-Dengir Mir Mehmet Fırat tartışmasının neticesinden memnun değil sanırım ki, Kılıçdaroğlu hakkında ipe sapa gelmez, yer yer hakaret ve aşağılama dolu yazılamalar peşine düşmüş.
Artık bir klasik haline gelen (ya da gelecek olan) “tatil günü iş yerinden yazılar” serisine bir katkı daha yapalım. Ramazan Bayramı’nın şeker adı altında tatil olarak değerlendirilmesine karşı çıkan, ama yine de bayram tatilini 9 güne çıkartmaktan geri durmayan pek şaaane iktidarımızın vermiş olduğu kararın aksine Pazartesi yarım gün ve Cuma günü tam gün olmak üzere çalışıyorum. Bu da yetmezmiş gibi –ki hiç bir zaman yettiği vaki değildir- Perşembe gününe konan mesai ile “lan ne bayramı, ne...
Şu malum özgür medyanın önüne çıkınca toplumsal uzlaşma, birlik beraberlik gibi lakırdılar sarfettiği halde danışmanlarının saatlerce uğraşarak yazdığı politik metinlerin dışına çıkınca, yani spontane konuşunca şirazesi kayan, bayram tatilini kendisi 9 güne çıkardığı halde, bayram tatil demek değildir diyen başbakana inat Şeker bayramınız ve hatta ne bayramı ulan! tatiliniz kutlu olsun ahali. Anadolu’nun her yerinde oruç tutan, tutmayan, iktidar yanlısı, muhalefet yanlısı, şeker, ramazan...
Büyü biraz diyor ‘O’. Halbuki gayet makul ve belli bir yaş seviyesini geçmiş insanlara hitap eden bir teklif bence. Yazın cayır cayır olduğu günler. Duyuyoruz dost meclislerinde, kafasını denk getiren, Tarabya sahilinde elinde birası inceden balık tutma muhabbetine girmekte. Ulan ne de severim bu ambiyansı. Hemen atağa kalkıyorum. Msn’de, telefonda artık kimi nerede sıkıştırırsam. Toparlıyorum cemaati. Bu trafik esnasında denk geliyor ‘O’ na da soruyorum gidelim mi diye? Büyü...
Umut Sarıkaya‘dan insanın içini titreten, gözlerinden bir iki damla yaş gelmesine neden olan Mutsuzluklar serisi. Çizerin karikatürlerini bir okuru animasyona dönüştürmüş. Arkaplanda çalan şarkı da “The Enlightened Florist” imiş. Ulan şaka maka ağlayasım geldi ya…
Son Mudahaleler