Habervaktim.com diye bir internet sitesinin haberi. İnsanlıktan nasibini almamış, alabildiğine yobaz, alabildiğine nefret dolu bu internet sitesi Vakit Gazetesi‘nin internet cenahı. Daha önce yüzlerce kere yaptıklarını Prof. Dr. Türkan Saylan’ın Ergenekon soruşturması kapsamında evinin aranması konusunda da yaptılar. Türkan Saylan kanser tedavisi görüyor. Kemoterapi’nin orta yerinde. Doktorlar durumunun çok ciddi olduğunu vurguluyor. Tedavinin bir neticesi olarak hocanın saçları dökülmüş...
“Abi şu herifler de sabah akşam yatıp ne para kazanıyor” geyiğini yapmadım diyen varsa bir adım önce çıksın iki tokat atayım, çünkü bu geyiği yapmayan bir insan evladı olduğuna inanmıyorum. Denetçi olur, futbolcu olur, köşe yazarı olur, Ahmet Çakar olur, başka bir şey de olur fakat bunlardan bir tanesi mutlaka bu geyiğin kurbanı olmuştur. Aslında birazdan bahsedeceğim mesleği düşününce “bu adamların aldığı her kuruş helal olsun abi, çok çalışıyorlar” diyeceksiniz.
buraya bakarlar

Dün zilyon tane haber sitesine yansıyan bir haber vardı. Habere göre Atatürkçü Düşünce Derneği, Atatürk’e ve Kemalizm’e hakaret eden bir sitenin Google Sites hizmetinden faydalanması sebebiyeti ile Google‘a erişimin engellenmesi için mahkemeye başvurmuştu. ADD’nin resmi web sayfasında konuyla ilgili bir açıklama olmadığı için, bu haberlerin mutlak doğruyu yansıtıp yansıtmadığından emin değilim. O yüzden yazıyı “Eğer doğruysa…” ekseninden götüreceğim...
Dini konularda ahkam kesmek hiç kolay değil. Özellikle Türkiye gibi müthiş bir hız ve arsızlıkla çoğalan bir muhafazakarlık akımına maruz kalmış bir ülkedeyseniz, ağzınızdan çıkacak kelam size ana, bacı küfür ya da taşlı sopalı bir kavga ile geri dönebilir. Bu, temelde İslam dininin 21. Yüzyıla denk düşen gölgesi ve özellikle demokrasiyi hazmedememiş, Ortadoğu ülkelerinin gergin yapısı ile de alakalı elbette. Kişisel anlamda, dinle aram pek iyi değil. En iyi olduğu dönemde de bir Gülen...
Fethiye’de başlayan, Antalya’da sonra eren; 52 Likya kentinden en önemli 19 tanesinin dahil olduğu; zaman zaman deniz kenarına indiğiniz, zaman zaman da 2300 metre yüksekliğe tırmandığınız muhteşem bir yoldur Likya yolu. Çok ilginç bir şekilde bu yolu 1999 yılında Kate Clow isimli bir İngiliz oluşturmuş. Tabii oluşturmuş derken, yaptığı o güne kadar birbirinden kopuk ve çoğu ilgi görmeyen irili ufaklı rotaları, üşenmeyip tek tek taşları işaretleyerek bir bütün haline getirmek ve ortaya bir...
Evet, şayet Allah’ın selameti üzerimize olursa bu oylamadan alnımızın akıyla çıkacağımızı düşünüyorum. Niye? Çünkü İslam’ın bütün şartlarını yerine getiren, bununla yetinmeyip kıçıkırık bir oylama için diğer dinlerin de şartlarını yerine getiren gözleri dönmüş bir topluluğuz. Oylama bittikten sonra keşiş olarak hayatımızı geçirebiliriz. Ickisitesi.com, alkoledoyamadim.cjb.net gibi sitelerle ilişki içindeyiz. Bir üyemiz ordan sipariş verdiğinde admin hemen bizim mümine işaret çakıyor...
Şöyle bir taradım geçmişi, 7 Aralık 2004’te yazmışız bu sitedeki ilk derbi yazısını. O günlerde yazılara yorum yapılamıyordu elbette, gerçi siteyi de –parmakla saydım- toplam 5 kişi ziyaret ediyordu. Dolayısıyla kavgası, gürültüsü olmadı. Lakin daha sonra yazdığımız benzer yazılarda gerginlik eksik olmadı ki, gerginlik dediğimiz şey de Fenerbahçe-Galatasaray maçlarının amentüsü. Kavga, gürültü, stres, hüzün, sevinç, çoşku, çığlık, gözyaşı, bik, bik bik… Derbinin tadı, ruhu da bu değil mi...
Nasıl ki Türkiye doğu ile batı arasında bir köprü; bizim Ulvican‘ımız da vahşi Afrika ile modern Türkiye arasında bir köprü vaziyeti görmektedir. Lakin bu barış elçisi dün sabaha karşı 5 sularında, maceradan maceraya koştuğu bir gecenin sonunda evine dönerken düşüp, köprücük kemiğini kırmış. “Köprücük kemiği neresiydi tam olarak?” sorusuna cevap veremediği gibi, Nasıl düştün olm? sorusuna da “Hatırlamıyorum kanka” diye cevap vermekle yetinmiştir kendisi. Sabaha...
Son Mudahaleler