Yapılacaklar listesi

Çok duyduğumuz bir laf var hani, “Bu memlekete demokrasi fazla gelir arkadaş! ” şeklinde. Bazen öyle anlar geliyor ki, şu lafın doğru olduğuna inanasım geliyor. Bazı şeyleri zorla yasaklamak gerekiyor bu memlekette, itirazlara aldırmadan, örneğin ben kendime şöyle bir liste yaptım. Ben bu ülkeye padişah falan olsam, ilk işim aşağıdakileri gerçekleştirmek olurdu:

1) İlk adımda İstanbul’da, arkasından tüm yurt çapında minibüsleri yasaklamak. Ne lan bu, trafiğin anasını belliyorlar, 1 km içinde 10 farklı trafik kuralı ihlali yapıyorlar. Dur diyen yok ki anasını satayım… Bütün minibüslere devlet tarafından el konulmalı, şöförleri de zorla 4 senelik ehliyet kurslarına gönderilmeli. (Çok mu Erkut abi tadında oldu lan?)
2) Arkasından toplu taşımaya bir çare bulunmalı. Nasıl olacağı konusunda bir fikrim yok açıkçası. Memleketin dört bir yanında raylı sistem yaygınlaşmalı, misal birinci maddeden gelen işsiz minibüs şöförleri bu raylı sistemlerin yapılmasında zorunlu olarak çalıştırılabilir. Evet, güzel fikir aslında. Düşündükçe daha çok aklıma yatıyor. Bütün otobüslere de klima konulması da önemli bir konu.
3) Yurtçapındaki bütün ÖSS hazırlık dersaneleri kapatılmalı. Memleketin en önemli sorunlarından birisi bu bence. Bu kadar kolay ve boktan bir zengin olma yolu dünyada yoktur sanırsam. Minibüs şöförleri örneğinden yola çıkarak, bu dersanelerdeki hocaların da zorla doğuya öğretmen olarak sürülmelerinde bir beis görmüyorum açıkçası…
4) Elimiz değmişken, ÖSS sınavı da iptal edilmeli. Ufacık çocukların hayatını zikiyorlar lan resmen, olacak iş değil. Erkan Mumcu gibi popülist bir tavırla değil, gerçekten çare olacak bir sistem kurulmalı bunun yerine.
5) Yok lan, bu da kesmedi beni. Üniversite olayını toptan iptal ediyorum. Tamamen gereksiz. Memleketteki en iyi üniversiteler bile tamamen olması gerekenden uzaklar. Artık Türkiye’deki üniversite kavramı, piyasaya çalışacak eleman yetiştirmek üzerine kurulmuş. Kapat kardeşim bunları. İkiye ayıracaksın öğrencileri, bilimadamlığı diye bir meslek olacak. Tamamen araştırma amaçlı üniversiteler olacak. Buradan mezun olanlar, üniversitelerden başka bir yerde çalışamayacak. Vereceksin bok gibi fonu bunlara, sabah akşam araştırma yapacaklar. Şu andaki sistemde üniversite okuyanlar için de açacaksın 2 senelik meslek yüksek okulları, takılacaklar orada. Sonra piyasaya girip çalışacaklar. (Aboo, amma doluymuşum lan bu konuda…)
6) Memleketin en önemli sorunlarından birisine daha barnah basmaktan bahtiyarım sevgili hemşehrilerim (Seçim konuşması yapan siyasetçi tadında…) Bundan sonra tükkanlara, markalara, alışveriş merkezlerine, gazetelere, dergilere, tv kanallarına vs. aklınıza ne geliyorsa YABANCI İSİM vermek yasak artık. Şu anda isimleri yabancı olan tüm tükkanların vslerin yakılmasına karar verdim. Sahipleri de verdikleri yabancı ismin diline göre sınırdışı edilecek. İngilizce isim mi verdin, siktir git Büyük Britanya’da yaşa amuğa goyum. Tükkanının adı Coiffeur ya da Patisserie mi, buyur kardeşim, sınırdışı edilme ve yurttaşlıktan çıkarılma hakkında mahkeme kararları, artık Fransa’ya mı gidersin, Cezayir’de kendine pastane mi açarsın, ne bok yersen ye…
7) Devlet memuru olarak 1 milyon tatbilir* işe alınmalı. Bu arkadaşlar, fahri trafik memurları gibi lokanta lokanta dolaşarak çaktırmadan denetleme yapmalıdır. Bu denetlemeleri geçemeyen bütün lokantalar kapatılacak çünkü. Yeter lan, dışarıda yemek yediğimde kötü yemekle karşılaşmak istemiyorum… (* tatbilir)

8) Apartmanlar haricindeki bütün binalar (işhanıdır, bankadır vsdir, konutlar dışındaki tüm binalar lan işte), yaz kış binalarının önünde açık tente tutmak zorundalar. Tabii dileyen tente yerine ahşap ya da betonarme de yapabilir, tercihe kalmış. Bu tenteler, 90 cm+ kat başına 10 cm olacak şekilde düzenlenecek. Bu şekilde kaldırımlar sürekli üstü kapalı olacak, vatandaşlar yazın güneşten, kışın da yağışlardan korunmuş olacaklar..

9) Bahar aylarında başlamak üzere, sıcaklığın 24 dereceyi geçtiği günlerde, insanlar sadece peynir ve domatesle beslenecekler. Yaz aylarında domates yerine karpuz ya da kavun da tercih edilebilir. Bunun dışında sadece makarnaya izin verilebilir. Sıcakta yemek yemek işkence lan. Çekilecek çile değil. Hadi haftasonları sebze yemeğine de izin verelim. Ama etli olmayacak, çünkü bahsedilen günlerde et yemek komple yasak. Ha durun lan, zeytinyağlıları unuttuk. Zeytinyağlı yemekler de komple serbest, özellikle baharda zeytinyağlı enginar, yazın da zeytinyağlı barbunya. Nefis oluyor. Yaprakların ise zeytinyağlı yapılıp mundar edilmeleri kesinlikle yasak, yapraklar sadece kışın etli olarak tüketilebilir.

10) Yav asıl o değil de, karar alıp “yaz”ı komple yasaklamak lazım lan. Çok büyük işkence ya. Evet, karar verdim, memlekette bundan sonra yaz yasak. Sadece turistik bölgelerde yaz mevsimine izin var. Bunun dışındaki memleketlerde 3 ay kış serbest, 4 ay ilkbahar, 5 ay da sonbahar yaşanabilir. Sokacam yazına da, güneşine de, terine de. “Yaşasın terlemeden yapılan sevişmeler”…

11) İki köprü arasına üçüncü köprüyü çekmek lazım. Ama bu iki köprüyü birbirine bağlayacak şekilde olmalı. Yani boğazda boylamasına. Baktın birinci köprü tıkalı, o trafiği beklemek yerine, köprünün yarısına gelince 3. köprüden diğerine akacaksın. İyi fikir aslında düşününce…

12) Bankaları da kapatıyorum. Ekonomi de yasak lan bundan sonra. Döviz falan da yok. Her gün bir dolu adam tvlerde, gazetelerde “cari açık”, “reel kazanç”, “kredibilite” diye kafa zkiyorlar. Hiçbir şey anlamıyoruım. Hem boş yere kafa ütüleniyor, hem de millet mutsuz oluyor. Yasak bundan sonra. Kredi almak falan yok, iş mi kuracaksın, arkadaşından borç al, sonra ödersin. Bu kadar basit. Uzun vadede parayı da ortadan kaldırıp, takasa geri dönmek lazım aslında da, neyse onu daha detaylı düşünmek lazım.

Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Daha bir sürü şey var da, aklıma geldikçe yazarım ben bu konuda…
Hadin selametle…