Haydar Haydar
Lan düşünsenize bi şekilde durup dururken Haydar Baş’ın iktidar olduğunu, alakasız. Oy pusulalarında kaydırma falan oluyormuş, yeminle adamın kalbine iner valla. Ananskm mazot 80 kuruş demiştik di mi diyerek son nefesini verir. Hadi kalbine inmedi diyelim, gayet normal şekilde vakur bi duruşla karşıladığını varsayalım sonuçları. Ulan bu durumda da bizim kalbimize iner şerefsizim, kim lan bu bindirilmiş kıta seçmenleri diye.
Ayrıca düşüncem odur ki, biraz heyecan arıyorsak bence bu senaryoya iyimser yaklaşalım. Hudson’dan neyimiz eksik, fazlamız var lan. Pazar akşamı Haydar Baş için ütopik düşüm için televizyon karşısında olucam. Hem Liechtenstein bile İspanya’yı yeniyordu az kalsın naaber ?
Hürriyet: “Haydaaaaa’r”
Sabah: “Kim lan bu ?”
NY Times: “Who the hell is this guy ?”
Cumhuriyet: “Biz bile bu tehlikenin farkında değildik !” (latdm)
Milliyet: “Niye ?” (sert)
Benim eşşek gibi çalışıp kazandığım paradan fazlasını işsizlik maaşı yapıcak olm adam, oyum direkt Haydar Abi’ye…
bugün trt’deki propaganda konuşmalarında yerine adam göndermiş. çok kırıldım, incindim. verse de istemiyorum o parayı. hıh!
Bugün aldığım tepkiler doğrultusunda benim için de başka parti kalmadı sanırsam…
iş aş bu sefer Haydar Baş
“Olucam” ne lan? Yok mu bu sayfada yazıları girilmeden önce gözden geçiren bir insan?
Vakti zamanında Osman Bölükbaşı parti merkezinde seçim sonuçlarını takip etmektedir. Beklenilenin aksine birçok yerden yüksek oy oranları çıkmaktadır. Partililer zırt pırt Bölükbaş’nın odasına gelip müjdeli haberler verirler. İlginçtir ki, Osman Bölükbaşı mutlu olacağına, tam tersine gerginlikle karşılar bu haberleri. Odasının içinde volta atar durur. Bir partilinin garibine gider bu durum ve sorar “Osman Bey, neden böyle gerginsiniz? Bu sonuçlara sevinmenizi beklerdim”. Osman Bölükbaşı cevap verir “İktidar olma ihtimalini öngörmemiştim. Şimdi şayet iktidar olursak, ne yaparız diye düşünüyorum”
Can’ın yazısını okuyunca aklıma direk bu anektod geldi valla =)
Son iki manşet halen geçerli ne yazık ki.
yav ben haydar hocayla konuştum. senle konuşacak latdm. nafile namazlarındamış program saatinde. bir dahaki seçime senle daha güçlüyüz. yalnız annem hepimizi sopalamak için bastırır parayı yaptırır bir dövme makinası gibi bir his var içimde. bu arada niye diye soranlara cevabım ciddi olarak açlıktır diyeceğim. açsanız 3-5 çocukla ilk defa sizi düşünerek size erzak getiren partiye oy verirsiniz. inanılmaz bir biçimde küf kokan evlerde komşularınız dahil herkes varlığınızı unutmuşsa ve kapınız çalınıyorsa oy kapıyı çalana gider. çünkü bu noktada cumhurbaşkanını eşinin açık saçı karnınızı doyurmuyor benim görebildiğim kadarıyla. ha doğru mudur değil midir, bu dağıtımlar eşitlikçi midir değil midir, ne dir ne değildir diye tartışılabilir. ama açlık tartışılmıyor. mide kazınmasıdır.
ya bir daha görürsen, hakkını yedim, kusuruma bakmasın. bilmiyordum öncen asgari ücreti 2000 ytl yapmak istediğini. boşuna boşuna “yok asgari ücret 420 ytl, yok 500 ytl işsiz maaşı” demişim. densizliğime versin.
yalnız kendisinden bir isteğim var. bi’ zahmet eli değmişken 600 ytl açlık sınırında da indirim yapsın. bunu da öss’ye girip sürekli yüzdelik dilimle ilgilenmeyip “bu sene puanlar yükselmiş” diyen nesil için istiyorum. bari puanları da düşürsün.
kralsın haydar baba. izindeyiz.
tayyip alayına gider
YAŞASIN ŞERİAT
gravatar deneme!